The Descent (Cehenneme bir adım)

        The Descent sadece bir korku filmi değil sanki insanların içlerindeki korkuyu karşısına dikiyor. İlk film 2005 yılında çekilmişti, gerçekten de çok güzel bir filmdi. Konusundan kısaca bahsedecek olursak kocası ve küçük kızını trafik kazasında kaybeden bir kadının olaydan
1 yıl sonra yaşananları unutabilmesi ve moral olması için arkadaşları ile birlikte çıktıkları mağara yürüyüşünde beklenmedik şekilde kopan kayaların dönüş yollarını kapatmasıyla macera başlar. Modern hayatın çalışan kadınlarından oluşan 6 kişinin hayatta kalma dürtüsüyle neler yapabileceklerine çok iyi örnekler vermeyi de başarıyor. Film aslında çok korkunç diyebileceğimiz bir yapım değil belki ama yönetmen gerilim duygusunu çok iyi bir şekilde kullanmayı başarmış. İlk başta da dediğim gibi bu bir korku filminden ziyade insanların korkularını karşılarına çıkartması ile alakalı bir durum. Filmde kullanılan atmosfer o kadar iyi ki, o klostrofobik ortam, o karanlık ve o çaresizlik duygusu o kadar iyi yansıtılıyor ki adete sizi oradaymışsınız gibi yaşatıyor. Bunu yaşatabilen çok fazla film yoktur. Hadi bir filmde bunu başardıklarını düşünelim ama devam filmlerinde mutlaka beklentilerin çok altında kalırlar ancak bu film 2009 yılında çekilen devam filmi ile neredeyse ilk bölümünü bile geçen performansıyla tekrar karşımıza çıkıyor. Bu filmde de aynı şekilde karanlık, nemli, klostrofobik ortam en iyi şekilde kullanılarak seyirciye gerilim hissini sonuna kadar yaşatmayı başarıyor.